Moleküler Biyoloji Laboratuvarı

Moleküler Biyoloji Laboratuvarı

GDO'nun açılımı ‘genetiği değiştirilmiş organizma’ anlamına gelmektedir. GDO bir canlının genetik özelliklerinin laboratuvar ortamında değiştirilmesiyle elde edilir. Bu şekilde gıdalar böcek gibi çeşitli canlılara karşı dirençli hale gelmektedir. Genetiği değiştirilmiş gıdaların tadı, kokusu, büyüklüğü, rengi farklılaşır.

 

Geleneksel olarak üretilen ve tüketilen belli başlı tarımsal ürünlerden mısır, soya, kanola, pirinç ve pamuk bitkilerinin doğal olarak sahip olduğu genler, bu ürünlerin şeklini, rengini, dokusunu, tadını olduğu kadar besin değerini, dayanıklılığını ve verim gücünü de belirler. Bu ürünlerin besleyici değerlerinin zenginleştirilmesi, dış etkenlere dayanıklı olmaları ve daha yüksek verim alınması hedeflenerek bitkilerin belli özelliklerini belirleyen genetik yapılarında değişiklik yapılır.

 

GDO'lu besin üretimi Türkiye'de yasaktır. Dolayısıyla Türkiye'de yerli üreticiler GDO’lu gıda üretmemektedir. Ülkemize bu ürünler yurt dışından aldığımız besinler ile gelmektedir.

Dünya genelinde çoğunlukla buğday, mısır, soya, pamuk, çilek, kiraz, domates, yer fıstığı, pirinç, patates, havuç gibi gıdalarda GDO bulunmaktadır. Hatta yem kullanımı sebebiyle bazı balık türlerinde de görülmektedir.

 

GDO'nun Sağlığa Zararları

  • GDO'lar öldürücü alerjilere neden olabilir.
  • GDO'lu yemler, hayvanlarda antibiyotik direncini artırır, antibiyotiklerin etkisini azaltır.
  • Çoğu GDO'nun içerdiği böcek öldüren toksinlere hamile kadınların kanında ve fetusunda raslandı.
  • İtalya'da yapılan bir bilimsel araştırmada marketlerden alınan her 4 sütten 1'inde GDO geni parçalarına rastlandı.
  • GDOların salgıladığı böcek zehirinin tamamının insan sindirim sisteminde parçalanmadığı ortaya çıktı.
  • GDO ekim tarlalarında kullanılan yabani ot ilaçları, memeliler için toksik etki ve insanlarda hormonal dengeyi bozma riski taşıyor.

 

GDO'nun Çevreye Zararları

  • GDO üretimi, süper dayanıklı böcek ve yabani bitki türleri yaratır. Bu türlerin varlığı ekosisteme ve tarıma büyük tehdit oluşturur.
  • GDO'lar tozlaşma yoluyla doğal türlere bulaşarak biyoçeşitliliğe zarar verir.
  • Zehir salgılayan GDO'lar, kelebekler gibi zararsız canlıların ölümüne neden olur.